Kanguru Bakımı

Ten tene temas

Küvezdeki ilk haftanın sonunda bebeklerimi beşer dakikalığına kucağıma verdiler. Önceki yazımda da belirttiğim gibi doğumdan o ana kadar yüzüm hiç samimi olarak gülmedi. Hayata tekrar dönmek için o günü bekliyormuşum. Çocuklar anne kokusunu alsın onlara iyi gelir diye verildiler kucağıma ama bence onların kokusu bana daha iyi geldi. Önce Yiğit 'i aldım sonra Hakan'ı. Küvezde yerinde duramayan Yiğit oğlum bana geldiği an sustu, kafasını boynuma yasladı ve uyudu. Eşim de bizi videoya aldı ve o an şu cümleyi kurdu 'tüm derdi senmişsin nasıl da sakinleşti'. O an anladım ki hakiki sevgi bu. Sadece bir kokuya kocaman sevgi:) O videoyu şu an izlediğimde bile gözlerimin dolmasını engelleyemiyorum.

Hakan zaten sakin çocuktur bana gelince iyice duruldu, kucağımdan alınırken de 'bırakma beni dercesine' yakamdan sımsıkı tuttu. Belli ki ikimiz de birbirimize çok iyi geldik.

İki bebek, iki farklı koku, iki farklı ten ama aynı his heyecan, mutluluk hüzün huzur sevgi...

Ne yazık ki her Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde bu uygulama yapılmıyormuş. Düşünceleri ne bilmiyorum ama kanguru bakımının kesinlikle artıları eksiklerinden daha fazla. Zaten kablolarla geliyor bebekler ve hemşireler sürekli yanınızda duruyorlar takip ediyorlar yani herhangi bir acil durumda müdahale edilebiliyor.  Hijyen içinse bence bir bebeğe mikrop kaptırmayacak tek insan annesidir. Biz onlarla 7 ay boyunca beraberdik ve birbirimizin her şeyine bağışıklık kazanmışızdır. Tabi tıbben değil kalben konuşuyorum ben ama bazen sevgi tıbbın önüne geçmeli. Elimden gelse her yoğun bakımı gezer duygularımı anlatırım. Bebeğini doğduğu anda ve ondan sonraki bir süre kucağına alamayan hiçbir anneyi bu muhteşem andan mahrum etmeyin derim. Çünkü; Tenten temas= mutluluk,huzur,sevgi...

Sevgi ile kalın.

Sinem